informalnha

Merhabalar; Bu aralar yüksek lisans tezim,araştırmalarım,ön denemelerim epeyce vaktimi alıyor.Uzun zamandır Yves Rocher markasının ödüllü parfümü Comme une Evidence için eleştirimi yazmak istiyordum fakat vakit bulamıyordum.Kısmet bu güne imiş:) Ben çok uzunca bir süre Carolina Herrera markasının 212 Sexy isimli parfümünü kullanıyordum. Çokta memnundum.Değişiklik yapmak istediğim o sıralarda Yves Rocher'ın o nostaljik şişeli ödüllü parfümü dikkatimi çekti.Kokusu da tam benim tarzımdı. Parfümünü ve deodorantını aldım.Gerçekten çok başarılı.İçeriği ile ilgili geniş bilgi sitede mevcut bir de benim yazmama gerek yok.Fakat bence eksik kalan şey kalıcılığı.Gün içinde tazeleme ihtiyacı duyuyorum kesinlikle.Üstelik devam ürünü deodorantı ile kullandığım halde.. Parfümler bence sürekli tekrarlanmak zorunda kalmayacağım kalıcılıkta olmalı keza  bu parfümün şişesi çanta kullanımına uygun değil.Aldığım mağazaya ürün eleştirimi bildirdim.Umarım daha kalıcı hale getirirler:( Almak i

Selam herkese, Güneş ışıklarını artık bize yavaş yavaş göstermeye başladı. Yaz kapıda :) Yazın coşkusu hepimizi etkisi altına almaya başladı desem yanlış olmaz sanırım.Bu arada ben yine de bu havalara güvenmiyorum.Bir sıcak bir soğuk fena çarpıyor zira :( Neyse ben bu sezon için bir şeyi çok istiyorum.Şu elbiselerin boylarının biraz daha uzun olmasını:( Geçen sezon da inanılmaz tasarımlar vardı elbiselerde ama maalesef çok kısa olduğu için bir çoğundan vazgeçmek zorunda kaldım.Yakıştıranları çok beğeniyorum çok da hoş oluyor fakat yaz elbiseleri için modellerin alternatifleri olması gerektiğini düşünüyorum. Bacak boyu uzun,üst bacağı kalın gibi sorunları kadınların da o güzelim elbiseleri değerlendirememesi bence haksızlık.Ayrıca kısa elbiseyi birçok nedenden kullanamayan bir çok insan var. Şimdiye kadar gördüğüm kadarıyla yine elbise boyları geçen sezonla aynı maalesef :( Umarım en azından bundan sonraki sezonlarda istediğimi bulabilirim.Sizde benim gibi mi düşünüyo

Herkese merhabalar, Öncelikle saygıyla ve (özellikle son zamanlarda daha daha çok) özlemle andığımız Atamızın bu ülkenin ve dünyanın tüm çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını gönülden kutluyorum. Ben bir konuya açıklık getirmek istiyorum bu yazımda.5 yıllık üniversitemin ardından son 2 yılında uzmanlaştığım Süt Teknolojisi Bölümü ile ilgili çok bilinen bir yanlışı size aktarmak istiyorum. Süt dünyanın mucizevi sıvıları arasında yer alır.Sütten yapılan bir çok ürün grubu da benzer şekilde vücudumuzda mucizeler yaratabilir. Ben bu yazıda yoğurttan bahsetmek istiyorum.Eğrisi ile doğrusu ile.Sütten fermente ederek yani mayalanarak yapılan yoğurt 2 tane yararlı bakterinin birbiriyle ortak yaşamı sonucu elde edilir.Birçok hastalığa iyi geldiği kanıtlanmıştır. Son yıllarda çıkan piyasada satılan yoğurtlar antibiyotik içermekte söylemlerine şa-şı-rı-yo-rum. Neden mi antibiyotik içeren (antibiyotik vurulan hayvanlardan geçen antibiyotik kast edi

Bloguma yeni yeni zaman ayırıyorum.O kadar stresli ve yoğun bir dönemde idim ki..         İşim,yüksek lisansım derken 24 saat bana yetmiyordu.Sonunda başka şeyler vesile oldu ama bir süre sadece yüksek lisanssıma odaklanmaya karar verdim.Bu arada daha çok blog okumaya başladım.Bir çok şey öğrendim bu bloglardan. Bütün blogları yazamıyorum buradan ama bu işi sevgiyle yapan ve gerçekten emek gösteren bütün bloggerların emeğine sağlık. Fakat maalesef bazı bloggerlar insanları çok yanlış hareketlere sürüklemekte.Geçen gün okuduğumda gözlerime inanamadım.Bir blogger ilaç tavsiye edebilir mi ya? Bitkileri bile tavsiye ederken durup düşünmek gerekiyor. Toksikasyonu,doz durumu,alerjik etkisi vs. bir sürü faktör doğanın kendisinde bile varken ilaç endüstrisini önermek doğru mu?Açık ve net ben bir ziraat mühendisiyim uzmanlığımı gıda konusunda yapıyorum fakat kimseye kafama göre bu bitkiyi de kaynat iç diyemem dememeliyim de zaten!! O ilaçların içindeki maddelere hakim olmadan yan etkilerini

Merhaba umarım haftanız benimkinden iyi geçiyordur!Bu aralar revaçta olan bir salgınla mücadele ediyorum.Dışarı bile çıkamıyorum.Sıkıntıdan patlamıştım ki en azından film izleyeyim dedim.Bakınırken Water of Elephants ilgimi çekti.Çeviri ismi ile Aşkın Büyüsü.(Şu film çevirilerine hiç girmeyeceğim ama şu kadarını söylemek istiyorum yakın bir şeye çevir dimi!!!) Gerçekten ve gerçekten beni çok etkiledi çok beğendim.Filmde Rosie'yi canlandıran fil Tai beni inanılmaz etkiledi.Başka bir açıdan bakmamı sağladı.Dokundu biraz ama öle ajite ederek değil,içtenlikle... Bundan bir kaç hafta önce Elif Şafak'ın Ustam ve Ben kitabını okumuş ondanda etkilenmiştim. Üstüne bu fena oldu.:) Bu arada oyunculuk   24 film, 38 dizi bölümü ve 51 reklamda oynayan 45 yaşındaki Tai, Hollywood’un en iyi aktörlerinin arasında yer almasına rağmen ismi jeneriklerde pek yer almıyormuş.Bana göre dikkat edilmesi gereken bir durum.. Oyuncular da inanılmaz başarılı idi bence. Film bilgileri

Göz makyajında takıntılıyım özellikle far bazı ve aydınlatıcı konusunda.Uzun zaman önce keşfettiğim bir çok markaya değişemediğim ürünüm Flormar Matte Terracotta Eye Shodow  M108 nolu farım.Hemen hemen her makyajımda çoğunlukla baz olarak kullanıyorum.Günlük makyajımda üstüne bir eyeliner çekmem yeterli geliyor.Göz altına da uygulanabilir fakat ben kapatıcı dışında ekstradan far uygulamıyorum. Sedefli yapısı,ıslak kullanabilme özelliği,pigment verişi ve simli olmaması,uzun süre dayanması üründen kesinlikle vazgeçmememi sağlıyor.Çok doğal ve sağlıklı durması da ayrıca bayılma nedenim. Kaçıncı bitirişim ben hatırlamıyorum.Stokladığım ürünlerden.Eski ambalajlarında var mıydı bilemiyorum ama artık  üretim ve son kullanma tarihlerini de eklemeleri benim için önemli unsurlardan. Eğer denemediyseniz denemeniz şiddetle tavsiye olunur.Pişman kalmayacaksınız:)